. - YAYLACIK KÖYÜ'NÜN TARİHİ
   
  ANASAYFA
  RESİM KUTUSU
  YAZIÇAM
  YAYLACIK KÖYÜ'NÜN TARİHİ
  Ziyaretçi DEFTERİ
  Sizden Gelen Mektuplar

        KÖYÜMÜZÜN TARİHTEKİ YERİ

Kayseri Kurtuluş Savaşı'nda Develi'nin Bakırdağ beldesi hariç bir işgal ile karşılaşmamıştır. Ancak işgal bölgelerinden kaçıp Kayseri'ye gelenlere kucak açmış. Başta güney illeri olmak üzere tüm ülke sathındaki onur savaşına gereken her türlü desteği vermiştir. 

Kayseri ili, Milli Mücadele Dönemi'nde Develi'ye bağlı Taşçı (Bakırdağ) dışında işgal görmemiştir. Fransızların koruması altındaki ayrılıkçı Ermenilerce gerçekleştirilen Bakırdağ işgali de bölgeyi etkileme imkanı bulamadan, kısa sürede son bulmuştur.

Osmanlı Devleti 1914'te girdiği Birinci Dünya Savaşı'ndan 30 Ekim 1918'de imzaladığı Mondros Mütarekesi ile çıkmıştı. Savaş sonucunda yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti'nin ordusunun elinden silahı alınmış, ülkenin başkenti işgal edilmiş, ülke parçalanmış, nüfus oldukça azalmış ve yoksullaşmıştı.

Mondros Antlaşmasından sonra güney illeri Fransızlar tarafından işgal edilmeye başlamışlardı. Fansızlar, Ermenilerin de desteğiyle Develi’nin 20 km güneyindeki Taşçı’yı işgal ettiler. Haçin’de Fransızların Himayesi altında Ermeniler’in gerçekleştirdiği taşkınlıklar ve halka uyguladıkları zulümler Develive Kayseri’de tepki çekmeye başlamıştı.

Gün geçtikçe Kayseri nüfusu artmakta ve bunun başlıca sebebi de Rusların Doğu Anadolu'da ilerlemesi ve Fransızların Adana ve Maras'ı işgal etmeleri üzerine bölge halkından bir kısmının Kayseri'ye göç etmeleriydi. Eylül 1919'a gelindiğinde, Fransızlar, Çukurova'ya yerleşmiş, Urfa, Antep ve Maraş'a girmiş Develi'nin 20 km yakınlarına kadar ilerlemişlerdi. Fransız işgal yetkilileri Zamantı Irmağı'nı sınır kabul ettiklerini duyurarak, bugün Develi'ye bağlı Taşçı(Bakırdağ) nahiyesini de denetimleri altına almışlardı.

4 Eylül 1919'da toplanan Sivas Kongresi günlerinde, Kayseri ve çevresinde yabancı etkinlikler yoğunlaşmış, ayrılıkçı Ermeni örgütlerinin yöneticileri açıktan ülke aleyhine çalışmaya başlamışlardı. Bütün bu ayrılıkçı çabalar ve Fransızların Kayseri'yi işgal altına alma hazırlıkları, Kayseri eşrafının harekete geçirdi. Eylül 1919 sonunda, Sivas Kongresi'nin aldığı karar gereğince, Kayseri ve kazalarında Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şubeleri kurulmaya başlandı.  Kayseri'dekilerden en önemlisi Develi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti idi ve bu şube kısa sürede kasabanın tüm yerel yöneticilerinin etkin desteğini kazanarak hızla güçlendi.

Develi'deki bu örgütlenmeye Sivas Heyet-i Temsiliyesi büyük önem veriyordu. Çünkü Develi Fransız işgal bölgesinin sınırını oluşturmaktaydı. Bundan dolayı, buradaki örgütlenmenin güçlü biçimde ele alınması gerekiyordu.  Çünkü Develi’nin işgali peşi sıra İç Anadolu’nun da Fransız ve Ermenilerce işgali kaçınılmaz olacaktı. Bu örgütlenme sayesinde Fransızların yeni bir hareketi önlenebilir, bunun yanı sıra yöreden Çukurova'ya Kuvay-i Milliye eylemleri düzenlenebilirdi. Bu doğrultuda çalışmalar başlatıldı.

Mustafa Kemal başkanlığındaki Sivas Heyet-i Temsiliyesi, Kayseri ve Develi ileri gelenlerinden birkaç kişiyi Sivas'a çağırtarak konu ile ilgili görüşlerini aldı. Kuvay-i Milliye yöneticilerinden Kılıç Ali Bey, Heyet-i Temsiliye adına görevlendirilerek Develi'ye gönderildi. Kılıç Ali Bey'in görevi, kasaba halkının direniş konusundaki tutumunu ve bölgedeki koşulları incelemekti.

Develi’de Düşmana karşı başlayan hazırlıklar filizlenmeye başlamıştı. Ancak İstanbul Hükümetini kızdırmamak ve dikkatini çekmemek için kurulacak cemiyetin ismen dikkat çekmemesine önem verildi. Kamberlizade Osman Bey (Belediye Başkanı) Atıf Bey (Kaymakam) ve Develi’nin birkaç ileri gelenlerinin önderliğinde Cemiyet-i İslamiye’yi kurdular.

Ekim 1919'da ön hazırlıkların tamamlanmasından sonra, Develi Belediye Başkanı Kamberli Osman Bey, Sivas'tan gönderilen Mustafa Kemal imzalı bir mektup aldı. 2 Aralık 1919 tarihini taşıyan ve "çok gizli" kaydı düşülen mektupta şunlar yazılıydı:

"Everek (Develi) Belediye Başkanlığı'na,

Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi, Kilikya Kuva-yı Milliye Komutanlığı'na Binbaşı Kemal Bey'i, yardımcılığına da Yüzbaşı Osman Bey'i atamıştır. Milli görevleri sırasında, Kemal Bey "Kozanaoğlu Doğan Bey", Osman Bey de "Aydınlıoğlu Tufan Bey" takma adlarını taşıyacaklardır. Kendilerine, görevleriyle ilgili olarak, her türlü yardımı yapmanızı ve dayanışma içinde olmanızı önemle rica ederiz..."

Mustafa Kemal'in mektubunda söz ettiği Doğan ve Tufan Beyler Aralık 1919 ortalarında Develi'ye gelerek yerel Kuvay-ı Milliye hareketini kısa sürede örgütleyerek güçlü bir hale getirdiler. Develi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti şubesinin, çabalarıyla Kuva-yı Milliye'nin tüm ihtiyaçları kısa süre içinde karşılanmıştı. Mart 1920 başlarında ilk Develi Kuvayı Milliye Çetesi, Belediye Başkanı Kamberli Osman Bey'in yönetiminde, Ayvazhacı Köyü'ne doğru yola çıktı. Köye küçük bir birlikle giren Osman Bey kısa süre içerisinde 250 kişiye yakın gönüllü toplamıştı. Osman Bey, birkaç gün sonra, bir gece yarısı Kiske Köyü'ne baskın yaptı. Ermeni nahiye müdürü ve ayrılıkçı Ermeniler çok sayıda silah ve cephaneyle birlikte ele geçirildiler.

Kiske Köyü'nün Kuva-yı Milliye'nin eline geçtiğini öğrenen çevre köylerdeki çok sayıda insan aynı gün Kiske'ye geldi. Osman Bey bu durumdan yararlanarak köy meydanında halkı toplayıp Kuvay-ı Milliye Hareketi’nin amaçlarını anlattı ve Fransızlarla ayrılıkçı Ermenilerin elindeki diğer köy ve kentlerin kurtarılacağına dair söz verdi. Toplantıdan sonra Osman Bey'in Kuvay-ı Milliye’si yeni katılanlarla birlikte 600 kişiye yükseldi. Osman Bey ve adamları 10 Mart 1920'de Feke Kasabası'nın işgalcilerin elinden aldı. Böylece Milli Mücadele döneminde Kayseri'nin işgal altında olan tek yöresi de işgalcilerin elinden kurtarılmış oldu. Osman Bey ve kuvvetleri bundan sonra da gerek Kozan'ın gerekse Haçin'in (Saimbeyli) alınmasında önemli roller üstlendi.

Milli Mücadele sırasında Kayseri'nin tanık olduğu önemli olaylardan biri de 1921 Temmuz ayı sonlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nce, bir yenilgi meydana geldiği taktirde Kayseri'ye çekilme kararı verilmiş olması ve bu karara uygun olarak, başta Maarif Vekâleti olmak üzere bir çok vekâletin Kayseri'ye taşınmasıdır. Hatta Büyük Millet Meclisi'nin toplantıları için şimdiki Kayseri Lisesi (o zamanki Kayseri Sultani'si) binası uygun görülerek burada gerekli tedbirler alınmış ve bu amaçla Kayseri Lisesi binası içinde Büyük Millet Meclisi Kürsüsü kurulmuş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait matbaa makineleri de nakledilmiştir.

Kayseri'nin komşu vilâyeti olan Yozgat'ta isyanın baş göstermesine karşılık, Kayseri'nin İntikam Alayı'nı kurarak Yozgat ve havalisindeki isyanı bastırmaya göndermesi, Milli Mücadele için önemli bir olaydır.
Milli Mücadele yıllarında Mustafa kemal Atatürk’ün en yakın silah arkadaşlarını Develi’ye göndermişti. Develi’de mücadeleye hazırlanan kuvvetler önce Taşçı (Bakırdağı) sonra da Feke’yi düşman işgalinden kurtardı. Haçin (Saimbeyli)’de konuşlanan 10 bine yakın Ermeni gücünün de dışarı destek vermesine engel olmuş ve Kozan’ın kurtulmasına yardımcı olmuşlardı. Bu kuvvetler Fransız ve Ermenilerin başlıca korkusu olmuş ve Kayseri ve İç Anadolu’nun işgalini engellemişlerdi.

Atatürk’ün en yakın silah arkadaşlarını Develi ve Kayseri’ye yollaması ve Belediye Başkanı Kamberlizade Osman Bey’e gönderdiği sır niteliğindeki mektup Kayseri’nin Milli Mücadele’deki yerini göstermesi bakımından önemlidir.

Millî Mücadele sırasında Kayseri sadece civarın kurtulmasına ve İç Anadolu’nun işgaline engel olunmasına değil Yunanlıların yurttan atılması için açılan Batı Cephesine, silah ve cephane sevkiyatının yanında, silah yapımı için tamirhaneler, Askeri Mensucat Fabrikası, bin yataklı hastahane, nal ve mıh yapımevi ile de hizmet vermiştir.
   
Bugün Köyümüzün Sitesine 2 ziyaretçi uğradı... TEŞEKKÜRLER
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol